top of page

 

İnsanoğlu tuhaf bir varlık. Yaşadığımız dünyayı kendi çevremizden ibaret zannediyoruz. Gelişen teknoloji sayesinde dünya, elimizdeki kumandanın veya klavyemizin bir tuşu kadar küçülmüş, bilgiye ulaşmak bir tık kadar yakın hale gelmiş olmasına rağmen duyarsızlığımızın aynı oranda artmış olması en hafif tabiri ile ürkütücüdür. Emperyalist güçlerin insanları tüketim toplumu haline getirip, eften püften sebeplerle dünyanın çeşitli bölgelerini yangın yerine çevirmesini büyük bir duyarsızlıkla izliyoruz. Birbirinin kanına susamış insan görüntüleri, evini yurdunu kaybetmiş insan manzaraları, ana babasız kalmış çocuk görüntüleri artık vakayı adiyeden sayılıyor. Oysa o çocuklar ki masumiyetin simgesi, tek suçları yaşadıkları coğrafyanın mahkumu olmak. O çocukların gözlerine bakarken insanlığımızdan utanmıyor, kafamızı rahatça yastığımıza koyabiliyorsak söylenecek fazla söz kalmamış demektir.

 

Bir de çocukları istismar eden, taciz ve tecavüz eden, hak etmediği muameleleri reva gören mahlûkat var. Bu da yetmezmiş gibi suçlular hakkında adaletin verdiği akıl almaz kararlar… Bebekleri ile oynama çağındaki anneler, sokaklarda dilendirilen minik yavrular. Hepsi bizim evlatlarımız, hepsi geleceğimiz.
İyi de biz ne yapalım? Benim gücüm bu gidişatı durdurmaya yetmez diye mi düşünüyorsunuz. Karıncanın sidiğinin okyanusa faydası vardır. Karanlığa küfretmek yerine bir mum da siz yakmayı düşündünüz mü? En basitinden bir akşam televizyonunuzu kapatıp ailenizle bu konuları konuşup, çocuklarınızı internet ortamındaki, insan öldürdükçe güçlenilip puan kazanılan oyunlardan

uzaklaştırmaya çalışmakla başlayabilirsiniz. Belki bir gün çocuk esirgeme kurumu veya yaşlılar evini dahi ziyaret edebilirsiniz. Hatta belki bir gün çevrenize bakıp, fakir bir kenar mahalle okuluna gidip, yöneticilerinden nelere ihtiyaçları olduğunu öğrenip arkadaşlarınıza aktararak herkesin bir paket sigara parası vererek güzel bir işe katkıda bulunmalarını sağlayabilirsiniz. Eee ne olacak bunları yaparsak savaşlar duracak mı? Durmayacak elbet, ama insani değerlerle bezenmiş duyarlı nesiller yetiştikçe dünya daha yaşanası hale gelecek. Buna emin olun.

YORUMSUZ

dört bir yanında Dünyanın

açlıktan derisi kemiğine yapışmış...
iskelet çocukları düşünürüm her dakika ölüme giden
kahrolurum düşündükçe...utanırım insanlığımdan
ya bir üzüm salkımı
ya bir bal peteği
ya da bir mısır koçanı olmak geçer içimden

//...bir öğüne bir ömür...//

/artık...!
çocuklar ölmesin demekle olmuyor
dememekle de olmuyor...çocuklar halâ ölüyor
demek ki birileri...
dilimizde biten tüyleri...sürekli yoluyor/

ÇOCUKLAR

bottom of page